6 Temmuz 2008 Pazar

Rejimin Çiğnenişi ve Gözaltılar İlişkisi





Günlerdir süregelen gerilimin sonucu ne oldu ? Tabii ki beklenen oldu ve hayatının tümünü okuduğu ilkokul hariç Askeri zeminlerde geçinen ve görevi bu ülke insanını rahat rahat uyutmak görevi güden askerlerin, emekli paşaların, genç subayların, belli kesimlerin baskısı ile içeri atıldığı görüldü.
Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün'de tamamen gözdağı vermek amacı için aynı tezgahın oyununa geldi. Eğer tutuklanmasaydı çok başka bir şekilde suiakste de kurban gidebilirdi. Korkulan olmasa da hukuk devleti Türkiye'de gelinen nokta hukukun geçerliliğini ne denli yitirdiğinin kanıtı oldu.

Yarınının ne olacağını bilmeyen bir ülke olduğumuz için, yarın da olacaklar konusunda yorum da yapamıyoruz aslında, gayet masum gösterilen bu olaylar zinciri aslında Ergün Poyraz'ın Musa'nın Çocukları kitabından bu yana gelen bir senelik gerilimin sonucu.

Ülkeyi bütün olarak ilkeler birliği ile kapsayan 3Y (yasama,yürütme,yargı)'nin yanındaki 4. güç olan medya da bugünkü olmayan ve sağlanamayan birliğin en büyük kanıtı, özelleştirip maske altından yönetilen gazeteler, cemaat yayınları, devletin vergiden dolayı kişiler tarafından alınan ve devlete zimmetlenen kanallar, gazeteler... diğer yanda ise vatanın bağımsızlığını savunan, çıkarı olmayan tarafız gazeteler, kalemler, cesurlar...
Sekiz sutuna manşetler iktidarın elindeki gazetelerden okuyucuya şöyle ulaştı; 'Darbeciler, Hainler, Temmuz Planı...' vs..

Bu tip haberler de insanları nasıl yönlendirdiyse artık, nasıl hayatı boyunca teröre karşı savaşan insanları terörist yaptıysa artık, bakan gözlerdeki ifadeler 'yazıklar olsun' tarzı..

Bazılarının kuşku duymadığı, bazılarının ise yandaşı olduğu bir konu olan ülkedeki 'üniter yapının değiştirilmesi' konusu kendini biraz daha açığa çıkartmaktadır.
Elimizdeki en sağlam kanıt ise ADD (Atatürkçü Düşünce Derneği) başkanın tutuklanmasıdır. Bu eğilim tamamen şunu gösterir; BİZ ATATÜRK'ÜN CUMHURİYETİNİ,
YAPISINI,
KANUNLARINI,
KURALLARINI İSTEMİYORUZ.

Rejimin altını oyarak tabaka tabaka yayılmaya çalışılan ILIMLI İSLAM düşüncesini de tamamen kavramaya gerek kalmadan, yani çok uzağa gitmeden, bu gözaltıları, tutuklamaları, tartaklamaları görebiliriz.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti şu an büyük bir tehlike altındadır. Ülkenin şu an beklediği, tamamen kapatma davasının sonucudur ve yeni oluşacak siyasal kamplaşmanın neticesinde ülkenin nereye varıp, neyi benimseyeceğinidir.
Parti kapanır.
Paşalar, askerler çıkar. Bir senedir aydınlanamayan Ergenekon olayı aydınlanır ve ceza almış olacak ülkeminizin (SEVGİLİ!) başbakanı da onun gibi düşünenler de bunun hesabını verir.
Ne der özdeyişimiz; 'keser döner sap döner gün gelir hesap döner' .


Gökmen Kaya

Hiç yorum yok: