28 Ağustos 2008 Perşembe

Hadi Bahçede Maç Yapalım --Korkmayın Bişey Olmaz--


Geçen gündü işte. Arkadaşlarla buluştuk, ilk okul çocukları. Herkes nasıl da büyümüş anlatamam. Değişik değişik tipler. Havasından geçilmeyen kızlar, sus pus olan çocuklar, hepsi de serseriydi, sonradan adam akıllı olmuşlar. Bir defasında hiç unutmam; İlyas vardı, o da geldi buluşmaya hatta. Gizem hocayı getirdi aklıma yine, yeni öğretmendi, yaş 23 siyaha bayılırdı. Saçı 4 renkti, İnkilap tarihi dersine gelirdi... Onun derslerine siyah eteğini giyinmişse çöp atmaya kalkardık. Etek giyinmemişse kimse çöp atmazdı. Neyse bu bir gün yine kızları etrafına toplamış göbek deldirme meselesini açmış, nasıl yapsam nasıl etsem diyodu. Bende tayfayı topladım; Gencay, İlyas, Salih, İrfan, Umut, Yiğit, Burak, bir de ben işte dedim ki; ''gelin ulan bahçede maç yapalım, anlamaz bile gittiğimizi'' dedim. Biz böylece çıktık dışarı hakikaten ruhu bile duymadı.. Haaa Oktay da var nasıl unuttum. Neyse çıktık bahçeye maça başladık. 20-25 dakka oldu, eski FiFA kokartı derbilerin hakemi değerli müdür yardımcımız kocaman böbeğini sallayarak bıyıklarından uçları görünen dudaklarının ucuyla ıslık çaldı, herkes döndü (hocamız hakikaten hakemdi eskiden) ''Ne sizin dersiniz.'' dedi. Benim de akrabamdır ayrıca, çocuklara demiştim ben varken bişey olmaz diye neyse ''boş hocam ders'' dedim. ''Hocanız kim'' dedi. ''Gizem'' dedim. ''Ama o okulda'' falan dedi. ''Gelin'' dedi. Bi çıktık sınıfa hocanın gittiğimizden bile haberi yok. ''Gizem nedir bu'' dedi. Hocanın da etrafı kız dolu yine. Saçını ne renge boyatacağını soruyo ''sana soracam hoca hanım!'' dedi. Beni de kulağımdan tuttu, ''topla gel ekibini'' dedi. 8 kişi odaya girdik. Burak'ın babası kasap, Salihin elektirikçi, Umutun polis, Oktay'ın şöför. Neyse; Hoca ''kapıyı aç arkada haydar var ver onu bana'' dedi. Açtım, insan falan yok. Nedir bu haydar ? Bi baktım kocaman sopa ! Kalınca bişey ! Ellerimize bir vurdu, bir vurdu. Şişti şişti ! Odadan çıktık. Bu arada da 7.sınıftayız, bi baktım Burak ağlıyo. Babası kasap olan. ''Ulan'' dedim. ''Harbi ana kuzusu, iyi ki annesi babasına teslim etmiyo!'' O gün bugündür, dersten kaçsak da bahçede oynamadık.

Hiç yorum yok: