Değişik bir yazdı. Alıştığımın dışında sıcak, alıştığımın dışında yorucu... Genelde sağa koş, sola koş vakit geçirirdim. Bir de kızları keserdim kendimce. ''Aaa bak o ne güzel, ama bunun bikinisi ne zaman değişti..'' falandır filandır derken en beğendiğim yan evdeki kız geldi yanıma. Kısacık bir şort, üstünde bir badi var sarı, bileğinin tekinde bir diğerinde, iki tane yazlık işi bilekliklerden takılı... Bende çömelmiş terleye terleye uçurtma yapıyorum, malum Balıkesir rüzgarlı yer güzel uçar. 'O çıta buranın, jelatin hani, kuyruk ne renk olsun'' diye diye saatlerce başında uğraştım. Yanıma geldi sonra kız... Ama çok sinirliyim, ''ne yapıyosun'' dedi, ''görünmüyo mu'' dedim, ''görünüyo, ben sadece konuşmak istedim'' dedi. Sonra o siyah ama kenarları beyaz çizgili tabanında kadın suratı olan terliklerini çime sürte sürte uzaklaştı.. ''Dur'' dedim. ''Neden'' dedi. ''Sana sürpiz yapıcaktım'' dedim mal gibi. Onca uğraştığım şeyi bir çırpıda kalp kırmamak için heba ettim de yolladım ya 'yazıklar olsun bana' neyse, olduğu yerde sıçradı ve ellerini omzuma koydu, teşekkür etti, iki yanağımdan öptü, bende o gazla ''ulan bi uçurtma daha yaprım beee, feda olsun'' dedim. Ayağımın altında dolaşıp durdu, eğiliyo bişey soruyo, şişe doldurup musluktan başıma döküyo, kola isteyince getiriyo, bende uğraşıyorum. Sonuçta yaldır yaldır bi uçurtma çıktı ortaya, kendimi sanatçı gibi hissediyorum, havamdan geçilmiyor. Neyse, akşam oldu ''yarın uçururuz artık'' dedim. Yine benzer sevinç gösterileri, hoplamalar zıplamalar falan, ertesi akşam saat 5'te uçurtmak için sözleştik, normalde arkadaşlarıyla olur yanıma gelmez ama denize falan beraber girmek istedi kaç kez. ''Lan'' diyorum, ''bu nasıl bi olaydır, anlamadım gitti.'' Öğlen yemeği yendi falan saat 5'e 5 var, çat kapı çaldı, baktım O ''selam'' ''selam'' zıplaya zıplaya aldı uçurtmayı küçük depodan, dün anahtara bile bakmış yerini biliyo, inceden de diyorum ki ''ilgi duyuyo bu bana.''
Uçurtmayı aldım, ipi saldım lan ne uçuyo ama, yaldır yaldır gökyüzünde bu gülüyo falan, o kadar hoşuma gitti ki, akşam içelim mi desem ''he'' dicek belli. Konuya gircem lafı dolandır, dolandır derken...
''Baksana bi'' dedim. ''Bakamam uçurtma uçuruyorum'' dedi. Hiç bu kadar kötü hissetmemiştim. 'çat' diye yedik lafı. Biraz zaman geçti sadece arada gülüyo başka da 'tık' yok. Acaip darlandım, çektim uçurtmayı aşağı, aldım elinden, çıtasını iki yerden kırdım, koyun gibi bakıyo içim cız etti ama ''boşver Gökmen, olum bak kız uçurtmaya aşık resmen, uçurtma varken şansın yok'' dedim. Baktım suratına, döndüm gittim. Bekliyorum ki seslensin, bi özür dilesin en azından. Yavaşladım, illa konuşcak çünkü.
''Gökmen' dedi.
''Efendim'' dedim.
''Bir daha ne zaman uçurtma yapacaksın'' dedi. O saniye yemin ettim. Artık uçurtmayla uzaktan yakından alakam olmaz arkadaş.
7 yorum:
Bak bugün 5 Ekim oldu.
Bu yorumu yeni görüyorum.
Hayat beni yormuş bayağı..
Dostum sen ölmüşsün ne yorulması. Olsun gördün gene sonunda, ya ben nasıl oldu bilmiyorum sildim yorumları. Neyse sevmiştim bu yazını. Leı Sayer dinlemek gibi bişiydi hatta, hatırlıyorum sanki.
Evet .)
Aslında mailim de değişti onun da etkisi olabilir.
Evet aynen öyle demiştin.
Öncekileri neden sildiğini hatırlarsan söyle=)
Ne saçma yorum ya bunlar derken silme butonuna gitti elim. O sırada bir curcuna oldu kardeşim annemler falan, bilgisayardan kalktım başkaları geçmiş... Sonra baktım silinmiş ben de anlamadım. Olsun yenisini koydum. Yorumsuz bırakmadım gene:)
Teşekkür ederim inceliğin için =)
Yorum Gönder