güneşe karşı günlerce oturmak, bira yudumlayıp kitap okumak istiyorsan, bir tabure de sen çek.
15 Aralık 2008 Pazartesi
Aşk-ı Hürrem ile Barışmak....
Hayatımın bir bölümün içnde kendine yer edinen, çekilmek ve tükenmek bilmeyen Aşk-ı Hürrem ile kavgalıydık... Bilen bilir (!)
Bugün uyandım, büyük ihtimal rüyamın etkisi ile oldu bunlar... Elim ayağım titredi... Gözlerim dolu...
Hemen bilgisayarda açmamak için kendime söz verdiğim Can Atilla klasörüne girdim sabırsızca. Resimlerini silmiştim yaptırdığım 'O' şarkı için.
Bu sabah ne olduysa, kendiliğindenliğe sürüklenerek barıştım onunla... Olması gereken böyleymiş... İçimin kin tutmayan kutsal taşlığından, gözlerim mavi gibi gökyüzüne, yeşilmiş gibi ormanlara baktım... Dedim ki;
Masmavi gökyüzünde
Kaybolmuş kutup yıldızı
Mehtaba sürgün olmuş hayaller
Geçmiş yiter gider
Sarmışsa ruhunu dalgalar
Anlatır gibi her şeyi
Kalbim barışmış gözyaşlarıyla
Nastasia elveda....
Sonra, sonrası karışık... Bilmiyorum kaçıncı kez dinliyorum... Ama uzun sürecek yine sanırım...
Kalbim barışmış, gözyaşlarıyla....
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
benim kalbimde gözyaşlarıyla barışsa rahatlayabilirim sanırım. güzel yazı olmus..
Yorum Gönder