güneşe karşı günlerce oturmak, bira yudumlayıp kitap okumak istiyorsan, bir tabure de sen çek.
22 Aralık 2009 Salı
Gökmen Spor, 3. röportajına gidiyor... Şans dileyin!
İlk röportajımı hatırlıyorum. Dişlerim birbirine vuruyodu. Karşımda Ali Kırca oturuyodu. O kadar heyecanlıydım ki, söylediklerini takip edemiyordum. O derece. Nerede olduğumu unutuyordum. Dalıp dalıp gidiyordum.
İkinci röportajımı da, okula yeni gelen, bir mimarlık tarihçisi hoca ile yaptım. Ali Kırca'ya nazaran biraz daha sakindim.
Hatta Ali Kırca röportajından iki veya üç gün sonra Profesör Doktor Ünsal Oskay'ın cenazesinde gördüm. Laflamıştık röportaj hakkında. "Yetişecek bu haftaya" demiştim. Güzeldi.
Bunlar dışında Nermin Bezmen - Ahmet Ümit - Prof. Dr. Binnaz Toprak gibi isimlerin röportajlarında fotoğrafçılık yaptım. Özellikle Nermin Hanım'a gerçekten hayran oldum. Hala konuşuyoruz o günden bu yana. İyi ki var.
Ve yarın! Barış Başar ile beraberiz. ilginç bir deneyim olacak röportaj yapmak bir oyuncu ve eski muhabirle... İçimde tuhaf bir heyecan var. Ama iki yanımdaki iki melek "iyi olacak" diyor.
Gökmen de sabrediyor tabiki...
Bu arada Üstad'ın dün dediği, "Şüphe ettiğin herşeyi kontrol etmek zorundasın" lafından sonra, bugün de yaptığım basit bir kaç hatadan sonra "Ben kaçıyorum" dediğimden sonra verdiği "Kaçmayarak git, başın dik git, herkes hata yapar" lafı, ikinci inci olarak raflarımızdaki yerini alıyor.
Gökmen biraz daha akıllanıyor.
Sevgiler gönderiyor.
*Blog haberi de yolda. Bazı arkadaşlar hazırladığımı biliyolar. Scan edip fotoğraflayacağım buraya..
Gökmen gidemedi.
Tekrar sevgiler...
Etiketler:
aniden,
Günlük gibi,
Hayata Dair,
yazmasam çatlardım
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
8 yorum:
'kaçmayarak git, başın dik git. herkes hata yapar.' güzelmiş gerçekten bu.
bol şans efendim.
teşekkür ederim. ihtiyacım olacak. özellikle fotoğraf çekerken (: umarım buraya akşam "harika" şeyler ekleyebilirim (:
Bol Şans Gökmen:)
teşekkür ederim öykücüüğüm :)
çok şanslar :)
laurel-hardy, teşekkür ederim... biraz sonra mekana gitmek üzere haber merkezinden ayrılıyorum.. (: TAm bu heyecan üzerine gördüm yorumunu :) Bakalım nasıl olacak. Saol dileklerin için (:
ilk zamanlar öyle oluyor kalbinin gümbürtüsünü duyuyorsun kulaklarında sonra diyorsun ki yaa karşımdaki de benim gibi insan n evar heycan yapacak. sonra bu heyecan daha da kayboluyor. işte en önemlisi bu.o ilk zamanlardaki heyecanı kaybetmemek. o kabolduğu zaman zevk almıyorsun işinden. Staja başladığım ilk gün beni kameramanın arkasına takıp bakan Binali Yıldırım'ın görüşmesine gönderdiklerinde bende senin bu hallerini yaşamıştım. Sonra alıştım ve heyecan duymamaya başladım. Ve sonra soğudum. Sana heyecan yapma demiyorum BOL HEYECANLAR böyle görevlerde... Ki işinden sıkılmayasın:)
koşan kaplumbağa: harika. çok güzeldi. yaşandı geçti.. ben daha önce profesörlerle, ciddi habercilerle, yazarlarla konuştum ve ilk kez bir oyuncuyla görüşecektim :) heyecanın en önemli nedeni oydu. başka heyecanlara bıraktı artyık yerini dünkü heyecan :) bakalım nasıl olacak, neler olacak :)
teşekkür ederim yorumun için,
sevgiler..
Yorum Gönder