16 Mayıs 2009 Cumartesi

Sabahlamakardıtuhafhissetmek

Dün sabah 7 de yattım. Sunum falan hazrıladım, bu sabah sunulacak.. Eskişehir Üniversitesinde. Az önce uyandım. Bilgisayarın word 2003 programı hiç bu kadar işkence çekmemiştir sanıyorum. Ekonomi haberleri okumaktan ve rakam görmekten sıkıldım! Sabah 7'de yattım onu da söylemem lazım. Hava aydınlanmıştı, bende camdan çıkıp havamı almıştım. Uyandım bi baktım Ozan duşta. 15 dakika Ozan'ın odasında camdan dışarı baktım, hayat ne güzel akıyor anlatamam... Kırmızı bisikletli bir çocuk (süt alcak diye kendimle iddiaya girmiştim) bakkalın önüne çekti içeri girdi. Ayvalık, Manisa, İzmir falan aklıma geldi çocuğu görünce bisiklet çünkü öyle bir olaydır, bana hep sakin şehirleri hatırlatır. Sonra, yolun köşesinden kızmızı tişörtlü bir çocuk döndü. İki sevgili bakkala girdiler, onların da alacaklarını tahmin edemedim. İhtiyar adamlar geldi sonra, alt kattaki jokey klübüne girdiler. Bu adamlar koca göbeklerini sakladıkları mavi gömleğin içinde daha iyi durduklarını düşünen adamlar. Onları da gördüm. Sonra bi kız geçti, arkasından bir karı-koca. Sevgilileri takip ettim, bakkaldan çıkıp yolun sonuna kadar yürüdüler, Ozan hala duştaydı. Sonra Ozan çıktı, girdim kafamı yıkadım mis gibi. Baktım hayat hala akıyor. Tuhaf hissediyorum işte ne bileyim. Fazla soru sorma zihnim, Gökmen'in kafası çok şey kaldırmayacak belli.

Hiç yorum yok: