10 Nisan 2012 Salı

Olamadığım insanı dinlemek

"Tıpkı benim gibi" diyordu. "Sanki yıllardır aradığım o kusursuz adamı buldum" diyordu. O kadar yalnızdım, o kadar umursanmaz biriydim ki, salladığım başım bile sanki benden izinsiz hareket ediyordu. Bir ara, uzun parmaklı, ince bilekli elini kaldırdı, birer kahve daha söyledi. Yine fikrimi sormamıştı. Ağustos ayıydı... En kötü Temmuz sonu diyelim. Sıcaktan bacaklarımı kaşıyordum.

Yorgundum, isteksizdim, başarısızdım ve benim sahip olmadığım bu özelliklere sahip bir adamı dinliyordum.

Hiç kıskanmadım...
Zaten sohbet çok uzun sürmedi.