4 Şubat 2010 Perşembe

Kar, bulut, deniz, yeşil, gri, kırmızı, şiir...

Asıl mesele kar değil aslında... Dün dışarı çıktım günler sonra... Denizi gördüm. Hiç bu kadar yeşil görmemiştim. Mavinin her tonunu Ölüdeniz'de derinlere yüzerken gördüm. Dünyanın en güzel suyuydu o. Ama bu başkaydı. Yemyeşildi.
Sonra ilerledim sahilde biraz, karşı kıyıyı karla kaplı gördüm. Kendi kıyısının karına böyle bakamıyor insan. Böyle uzaktan, yukarıdan... Süperdi. Karlar, binalar, çatılar, ağaçlar... Ve kuşlar tabiki... Uçuyorlardı ama sadece uçmak için değil, dans eder gibi. Karabatakları da gördüm. Resmen oyun oynuyorlardı suyun içinde yemin ederim!

Ya daha önce hiç bu gözle bakmamıştım, ya da böyle olmamıştı, yeşil, mavi ve kuşlar...
Akşam da gökyüzünü kıpkırmızı gördüm. Ölen güneş, gri bulutlar..

Ve ellerimde poşetlerim vardı. alışverişe çıkmıştım. İnsanı gerçekten mutlu ediyor. Kadınlara özgü bişey değil -miş... Gömlek aldım yine, bi de kot.. Akşam o yorgunlukla bir çay demledim.. Müziğimi açtım... Şiir bile yazdım dün ben... Belki ay olmuştur yazmayalı.. Hatta koyup koymama konusunda kararsız kaldım, kıyamadım en sonunda..

3 yorum:

Adsız dedi ki...

Ne güzel de yansımış gördükleriniz yazıya renkler ne de hoş bütünleşmiş gözleriniz önünde bunu insan farketemez hep çünkü bazen yaşamak lazım anın içinde ki duyguları atmak ya da yeniden göstermek işte tüm mesele bu tabi bu işin bencesi... Kaleminize sağlık

Kervan sahibİ dedi ki...

Çok güzel bir yazı, gerçekten türkiye edebiyat bloggerlarına ihtiyaç duyuyor.

Gökmen Kaya dedi ki...

ikinize de çok çok teşekkür ederim...