gözlerin eylül'dü.
nereye dokunsam etindi sonra.
sanki kaçıyorduk kovalanmadan...
elinin yeri saçlarım, ağırlığının yeri üzerim.
seni bir düzine seviyordum ve
damarlarımda atlar koşuyordu.
koşuyordu ve durmuyordu.
ve işte:
hayatından bir iç çamaşırı daha eksiliyordu
ve biz, medeniyetlerimizi terkediyorduk...
böyleydik.
sevişiyorduk.
bir süre sonra,
medeniyetlerimiz dönüyordu,
karşılıklı kahve içiyorduk.
aşk,
atkında sakladığın kızarıklıklarda duruyordu
bırak, dursundu.
Gökmen Kaya
1 yorum:
çok güzel yazmışşsın.
bunu facede paylaşabilir miyim acaba??
Yorum Gönder