29 Kasım 2009 Pazar

Kararsızlık mı, zedelenen karar mekanizmasının oyunları mı ?

Hiç tanımadığım bir insanla tanışmak istiyorum.
Bir barda, kafede, sokakta... Bi yerde tanışmak böyle filmlerdeki gibi... Bir yere yemeğe gitmek, sandalyesini çekip oturtmak onu... Ardından konuşmak. Hiç beni bilmeyen birine kendimi anlatmak istiyorum...

Bazen bildiğiniz duygular size yabancıdır. Yaşamak istersiniz ama yaşayamazsınız. Bende öyleyim işte. Bu arada ruh halimi en iyi anlatacak kelime "kararsız" olur sanırım. İnsanların yaptıkları seçimler kesinlikle onlardan ve hayatlarından bişeyler götürüyor. Ben seçim yapmak zorunda kalmak istemiyorum. Kalmak istediğim tek şey "sakin"...

Yakında bişeyleri seçmek, bişeylerden, birilerinden vazgeçeceğim... Sonumu zaman zaman iyi görüyorum, zaman zaman kötü... Beklemek ise en çıldırtanı...

Bir hikaye yazacağım sanırım kendimle ilgili. En güzeli bu olur. Belki de yayınlarım burda, bilemiyorum. Tek sıkıntım beni anlayabilecek kimse olmadığına inanmam ve kendimi anlatamayacak kadar karmaşık olmam. Zor olacak yani. Bakalım elimden ne gelecek.

**Bu arada okunmak güzel bişey. En az yazmak kadar.

5 yorum:

hazar dedi ki...

Atilla İlhan'ın da dediği gibi, "olmayacak şey, bir insanın bir insanı anlaması" ama bu düşünce ve hislerine yaklaşamaması anlamına gelmiyor ve umutsuzluğa kapılmanın pek bir anlamı yok. Osho'da der ki, kendin için yaşa, gerekirse bazılarını es geç, bu hayat senin içindi nihayetinde.

öykü dedi ki...

Çok dogal yazıyorsun ıcınden geldıgı gıbı samımı
o nedenle yazılarını severek okyorum

Gökmen Kaya dedi ki...

sabbah oğlu: aslında bu umutsuzluk değil. Atilla İlhan'a da katılıyorum ve istediğim de Osho'nun sözünün içinde aslında... Öğrendiğim de iyi oldu bu arada. Cesur olmak lazım sadece biraz.

Gökmen Kaya dedi ki...

öykü: teşekkür ederim öykücüm. umuyorum bu yeteneğim kaybolmaz. (:

DORİS dedi ki...

bazen ben de senin gibi düşünüyorum. ama ,tanımadıgım insanlardan çok tanınmadıgım insanlar arasında olmak isteği benimkisi:)