17 Şubat 2010 Çarşamba

Eşikleri geçemeyenler...

Kaç yaşında olmak isterdim? İnsan bazen eşiklerden atlıyor. Kararsızlıklar içinde ya bir an önce büyümek istiyor ya da çocukluğundaki masumiyete sonuna kadar teslim olmak istiyor. Az önce bahsi geçti ve gerçekten düşündüm. Hangi yaşta olmalıyım?

Aslında insanı eşiklerden eşiklere atan şey insanın içinde bulunduğu durum. Düne kadar işine arabasıyla gidip gelen, bir masası olan, emrinde muhabirlerler olan bir editör olmak isterdim... Uyandım... Sanki 11 yaşındaymış gibi yüzümü yıkamaktan kaçar gibi, ilkokula yeni başlayan 7 yaşındaki çocuk gibi, yataktan çıkmak istemeyen yorgun bir üniversiteli gibi...

Aslında uyarılmam gerekiyormuş farkına varmam için bunun. Kendime kapılar açmalıyım şimdi. Sanıyorum ki en çok farkında olduğum şey bu. Çünkü "bu" zamanın farkındalıkları ile geçilmedi "o" yaşlar... Geçmişi özlemek ve iyi bir geleceğe uzanma çabasının biliyoum ki "tam" ortasındayım. Ne geri gidebilirim, ne ileri...

Kısacası, içinde bulunuğu zamanı yaşamalı insan. En dolusundan, en gözü açık şekilde...

Böyle yaşamalı...

1 yorum:

Eylül, dedi ki...

:) farkındalıklarımız olsaydı o yaşta, bu yaşın farkında olsaydık.. o kadar güzel olur muydu ki?. olmazdı elbet. bizi biz yapan zamanlar.

koskoca insanların, ki biz oluyoruz bu terimin içini dolduran; ebelemeç oynadığı, yarım metre boyda en büyük başarısının tuvalet lambasına parmak uçlarında yetişmek olduğu zamanlarını özlemesi çok mu. hiç değil. :)