Susmayı özledin.
gece gelen misafirin kapıyı vurduğu o an,
eski tüm korkularını kovdun.
Oysa bendim o.
ama sen susmayı benden çok özledin.
o yüzden baktım kahve fincanlarına tek tek yüzün yerine
Bir müzik açtın, bir battaniye aldın üzerine.
oysa o battaniye kocamandı.
dün gece sadece benim ayaklarım üşüdü...
İlk kez bu kadar suskundun oysa.
korku bana geçti böylece.
kapını çaldığımda nasıl korktuysan, öyle korktum...
Sen dün sadece kedini sevdin.
omzun yüzün hizasında, yüzün üzerimde
seni göremeden bana sustun.
Ve en çok uykunu sevdim yalnız olan.
koltuğun üzerinde, dizlerin karnında, sol yanağın dizinde...
yüzün kapıda. işte en çok buna üzüldüm.
Ve dün sana "Nasıl bu kadar ince olabiliyorsunuz" dedim, hatırlarsın,
"Nasıl oldugunu bilsem inan ince düşünmek istemezdim" dedin.
seni hiç bu kadar zeki görmemiştim...
Seni ilk gördüğüm ana dönerdim ya hani,
iki merdiven üzerimden gülüşümü izliyordun. bir de gözlerimi..
O gün ilk sözü senin söylediğine inanamıyorum şimdi.
Bir de nasıl bozduğunu, buraya kadar gelen 3 dizeli bu şiirimi.
6 yorum:
çok güzel ve çokta hüzünlü :( ve çokta beğendim..
Güzel gerçekten. :)
teşekkür ederim Berra.. :)
teşekkür ederim Sevdemsi..
Ne de güzel bir senaryo vari bir yazı bu çok sevdim yaşanılası; ama acı olması gerçekliğine gerçeklik katıyor.
teşekkür ederim Pufidoot..
acı zaten söylediğin gibi gerçeklik olsun diye var. yorumun için teşekkür ederim :)
Yorum Gönder