14 Eylül 2011 Çarşamba

bir şeylerden emin olmak için başvurulacak bir metafordur kutup yıldızı


hiçbir şey şimdilik. istanbuldayım. tatil dönüşü saldım kendimi bir balon gibi. o yüzden dolanmaya başladım. bol bol yürüdüm, temiz hava aldım. arkadaşlarımla buluştum. sinemaya gitmek istedim ama henüz beceremedim. güzel yemekler yedim. tıkıntı'yı, portekiz yemeyi özlediğimi farkettim.
kalabalık otobüslere bindim. çok sıcaktı. bol bol su içtim. kedi sevdim bir kere. bol bol uyudum. ama genelde kötü uyandım. takvime hiç bakmadım, saati hiç kontrol etmedim. bol bol okudum. biraz da yazdım. birkaçını paylaştım, çoğunu saklıyorum.
bu arada saçlarımın yağlanmasını da kafama takmıyorum. son birkaç gündür burnumu bile dışarı çıkartmadım.
sanki yüzüme bi hüzün yapışmış, çıkmıyor.
bi de kitabımın birine kahve döküldü. ona ayrı üzüldüm.
gözlüklü insanları daha samimi bulduğumu farkettim. ve aslında anlatmak ve konuşmak için ne yapıyorsun diye sorulması gerektiğini farkettim. iyi ki sordun.
bir gece de yıldızları izledim balkonda. hiç kıpırdamadılar. ama öyle bi hissi vardı ki, gözlerimi kapasam, yüzümü çevirsem sanki uzayın o derinliğinde kaybolacaklardı. sanki hırsızlık yaparlarken yakalanmış gibilerdi. bu arada ne tuhaf değil mi? sen de ben de olduğumuz yerden kutup yıldızını görüyoruz... bir şeylerden emin olmak için başvurulacak bir metafordur kutup yıldızı. güvenilirdir, aldatmaz. hep oradadır. bi de saçlarımı kestirdim. çok güzel oldu. ama hiç fotoğraf çektirmedim. bu aralar, dediğim gibi, sanki gülmek yakışmıyor. sebebini bilmiyorum. tuhaf günler yaşıyorum.
umarım geride kalan her şey gibi bu günler de geride kalacaktır.
mutlu olmana çok sevindim bu arada. çünkü bunu hakediyorsun...
böyle işte.

Hiç yorum yok: